"Siseleri
getirdim abi"
Akil hastanesinde bir
gun bir hasta bakiciyi yanina cagirir. "Bana cabuk 5 sise kola
getir" der. Hasta bakici buna kizar ve hastaya bes tokat atar
ve "al iste kolalarini" der. Aradan zaman gectikten sonra
yine ayni hasta, hasta bakiciyi yine cagirir. Bu sefer hasta bakiciyi
tokatlar."Bakici ne oluyor?" der. Hasta cevap verir. "Siseleri
getirdim abi"
"Daha fazla sýkmadigim
için Pismanim"
Iki arkadas hem içiyor,
hem de karilarindan yakiniyordu. Biri -"Ben" dedi, "Evliligimizin
ilk senelerinde isten eve dönünce karimi kucaklar, nefesi kesilene
kadar kollarimda sikardim." Digeri içini çekerek sordu "Ya
simdi?" -Simdi mi? Daha fazla sikmadigim için pismanim!
"Telefonu daha
yeni düsürebildim"
Doktor hastasini telefonla
arar ve hastasina bir kötü birde çok kötü haberi oldugunu söyler.
Daha sonrada ilk önce hangisini söylememi istersiniz diye sorar.
Hasta ilk önce kötü haberi duymak istedigini söyler. Doktor hastaya
"Tahlillerinizi aldim ve ne yazik ki 24 saat ömrünüz kaldi."
der. Hasta yikilmistir. Doktora sorar "Daha kötü haber ne olabilirki
?" Doktor "Dünden beri sizi ariyorum ama telefonunuzu
daha yeni düsürebildim."
"Patateeeeeeeessssss"
Askerde kamuflaj yarismasi
var... Herkes cuvallara giriyor,, komutan gelip tekme atiyor onlarda
hayvan sesleri çikariyorlar komutan onayliyor... Birinci çuvala
vuruyor.. Hav hav hav. Komutan aferin diyor köpek çuvali.... Ikinci
çuvala vuruyor, miyav miyav.. Komutan gene begeniyor.. Böyle on
onbes çuval geziyor. Hepsi çok iyi taklit yapiyorlar... Enson çuvala
vuruyor ses yok... Daha sert vuruyor gene ses yok, tekme, tokat,
tahta, tüfek, ses yok... Askerlere emir veriyor iyicene tekmeleyin...
Çuvaldan kan sizmaya basliyor.. Bes dakika sonra da ince, bitkin
bir ses: "Patateeeeeees"
"Ciger Paresi"
Sayin kiymetli her
halden anlayan ciger paresi, kus yuvasi, avucumun ortasi, horoz
yumurtasi. Evvela seni ve beni, gemideki yelkeni, tarladaki dikeni,
gurbette hasretlik çekeni kalbimin kösesinde, gül suyu sisesinde
sakladigim selam ve sevgilerimi kisla ayaz, kardan beyaz, pamuktan
yumusak ellerini 220 kilowatt beygir gücü ile sikarim. Ey benim
candan cigerden, badem sekerden, bazen üzüntülü, bazen kederli,
1000 altin kiymetinde, 5 Amerikan sirketinde, 7 tanker kuvvetindeki
sevgili kardesim. Nasilsin? Iyi misin? Seni ve beni, gemideki yelkeni,
yelkenin diregini, diregin ipini, ipin bayragini yaratan Allah'tan
iyi olmani niyaz ederim. Göndermis oldugun Hiristiyan kefeni büyüklügündeki
mektubu aldim. Dersin ki nasilsin, iyimisin? Hamdolsun iyiyim, karinca
gibi diriyim, sivri sinek gibi iriyim. Yalniz geçenlerde rahatsizlandim.
Doktor bana su reçeteyi yazdi: 40 essek arisi, 2 çingene karisi,
1 sise konyak her tarafi oynak, bunlari bir kagida yaz, 40 gün 40
gece kaynat. Benden bu kadar, herkese selam dünya kadar...
"Verimlilik Uzmani
Konsere Giderse"
Bir sanayii kurulusunun
Genel Müdürü ve ayni zamanda bir kültür vakfi tarafindan kurulan
Senfoni Orkestrasinin Yönetim Kurulu Baskani, o ayin konseri olan
Schubert'in "Bitmemis Senfonisi"ne gidemeyeceginden, yerine
kurulusun verimlilik uzmanini gönderir. Bir hafta sonra Verimlilik
Uzmanindan bir tesekkür notu yerine bir degerlendirme raporu alir.
Sayin Genel Müdürüm; Dört obuaci, konserin önemli bir bölümünde
bos oturmuslardir. Bunlarin sayisi azaltilmali ve digerlerinin konsere
daha çok katilimi saglanmalidir. On iki kemanci; ayni anda, ayni
hareketi yapmakta ve ayni notalari seslendirmektedirler. Buradan
da personel tasarrufu yapilmalidir. Özellikle on altilik notalarin
çalinmasi oldukça gereksizdir. Çünkü izleyiciler, sekizlik notalar
ile onaltilik notalar arasindaki farki anlar görünmemektedirler
Dolayisiyla eser sekizlik notalar ile icra edilmeli ve yüksek ücretli
keman ustalari yerine, stajyerler kullanilarak masraf düsürülmelidir.
Yayli sazlar ile islenen pasajlarin, nefesli sazlar ile tekrarlarin
yol açtigi gereksiz duplikasyonlar önlenmeli ve böylece, 2 saatlik
konserin 20 dakikaya inmesi saglanmalidir.
"Müjde Mois baban
ölmüs"
Iki Yahudi arkadas
o sene piyasayi arastirip o sene haki renkteki kumasin moda olacagini
ögrendiler. Bütün varliklarini paraya çevirdiler. Piyasadaki Bütün
haki kumaslari satin aldilar. Depolari bu renkteki kumaslarla doldu
ancak kimsenin bu kumaslara talip olmadigi görüldü. Iki kafadar
artik iflasin esigine gelmislerdi. Moiz ve Aron dertli dertli oturuyorlardi.
Artik biçagin kemige dayandigi bir gün kapi çalindi ve içeriye bir
albay girdi: "Siz de dedi haki renk kumas var mi?" Kulaklarina
inanamadilar, hemen atildilar: "Evet Albayim var, gösterelim
dediler". Albay dikkatle kumaslari inceledi. "Çok begendim
dedi". "Bu sene askerlere 200.000, subaylara 50.000 adet
haki renkte elbise yaptiracagiz. Ancak tabiki benim tek basima begenmem
yetmez. Generalimin de onayi lazim. Bana bir parça numune verin,
yarin öglen 12'ye kadar telgraf çekersem iptal ederim. Eger telgraf
gelmezse kumaslari kesip imalata baslayabilirsiniz". O gece
bitmek bilmedi. Kimi zaman ümitlendiler, kimi zaman "ya iptal
olursa" diye düsündüler. Ertesi gün saat 11, 11:30, 11:45 gözleri
yolda, korku ile postaciyi beklediler. Gelmesin diye dua ederek.
12'ye 5 kala postaci sokagin kösesinden gözüktü. "Belki bize
gelmiyordur" diye ümitlendiler. Ancak postaci gelip kapilarini
çaldi. Mois büyük bir kederle koltuga çöktü. Aron da çaresiz kapiyi
açti. Postacini elinde bir telgraf vardi. Aron titreyen elleriyle
telgrafi açti okudu ve sevinçle seslendi: "Müjde Mois baban
ölmüs".
"Ey Istanbul Söförü"
Birinci vazifen önündeki
arabayi geçmektir. Bu, senin en büyük tatmin kaynagindir. Önündeki
araci geçerek; seni asagilayan hor gören, yavru muamelesi yapan,
baski uygulayan herkesten hincini almis olacaksin. Önündeki araci
geçmekten vazgeçersen, seni hayata baglayan tüm baglar kopmus olur.
Kendini çok kötü hissedersin. Buna asla izin verme. Bilhassa ve
özellikle erkekler ve erkek gibi araba sürenler, sunu iyice bilmelisiniz
ki; önündeki araci geçemeyenin cinsel gücü dumura ugrar. Cinsel
güç insanin en büyük hazinesidir. Bugün veya gelecekte, seni bu
hazineden mahrum etmek isteyecek araç içi ve disi kötü niyetli insanlar
olacaktir. Onlara kulak asma. Eger seni geçen bir araç olursa onu
izle ve geç. Unutma, seni geçen araçlarin büyük motor güçleri varsa,
senin de cesaret dolu yüregin var. Durma atil öndeki araci geç.
Bu geçis birkaç kisinin yaralanmasiyla ve hatta ölmesiyle sonuçlanacak
bir kazaya sebebiyet verebilir. Kazaya ugrayacaklardan biri sen
olacak olsan bile, ölü ve yarali sayisini düsünme. Öndeki araci
bir an önce geçmeye bak. Geçisi soldan yapamiyorsan sagdan dal,
kivril sola kay, refüjler ve ariza seritleri senin bu arzunu karsilamak
üzere insa edilmistir. Kullan onlari. Önündeki aracin önü,sagi solu
dolu olsa da yol iste. Sikistir onu selektör yap, korna çal, egzosunu
koklayacak kadar yaklas, gerekirse hafiften tosla.. ama mutlaka
geç. Ey Istanbul soförü; Önündeki araci geçmek için, içinde bulundugun
durumun ahval ve sartlarini düsünme. Kosullar tümüyle elverissiz
olabilir. Sen yorgunluktan bitap düsmüs, gözünü açik tutamaz halde,
alkollü hatta sarhos olabilirsin, yol kaygan hatta buzla kapli olabilir,
tepe üstüne yaklasiyor veya viraja giriyor olabilirsin, hemen ileride
bir demiryolu hemzemin geçidi olabilir, tren düdük çalabilir, aracin
eski, lastiklerin kabak, frenlerin patlak olabilir, gece karanlik
hatta zifiri gibi olabilir, farlarin yanmayabilir, ön camin çamurla
kaplanmis olabilir. ....bütün bunlardan daha elim ve vahim olmak
üzere, aracin içinde bulunanlar" aman yapma, sakin geçme diye
bagirabilir" daha da önemlisi bun kisiler senin karin, çocuklarin,
anan, baban, kardesin olabilir, araç içindekiler can kaygusuyla,
davranislarini, trafik polisinin hatali geçisi engelleme çabalariyla
birlestirmis olabilir. Ey Istanbulun her yastan genç soförü; Iste
bütün bu sartlar altinda dahi, birinci vazifen önündeki araci gecmektir.
Son söz: Muhtaç oldugun kudret ayaginin altindaki gaz pedalinda
mevcuttur.
Internet
Abi resimler var, yazilar
var, aradigin herseyi buluyormussun. Yani ben daha bulamiyorum ama
söylüyorum buluyorlar. Manita resimleri desem offff, offff. Tofas'in
bile sayfasi var. Bi de bunun denizde yapilani varmis, sörf, mörf
bisi, onu da arastiriyorum.
www
Bunlar her gördükleri
yere www yaziyorlar. Bir bilgisayar görür görmez hemen bu ecnebi
harfe 3 kere basin. Beni utandirmayin.
Nikneym
Alemde bi yamukluk
olmasin diye kendilerine takma isim aliyolar. Gazoz Ömer'in gazoz'u,
Patinaj Ali'nin patinaji gibi. Bize yakismazzz, ben"Davut".
Çet
Simdi burada bir sürü
akli evvel birbiriyle tanisip saatlerce geyik yapiyorlar, yengelerle
tanisiyorlar, bi nevi muhallebici yani.
Site
Geçen arkadasin biri
bana kahvede "internette site site geziyom" demez mi elimden
zor aldilar. Bildiginiz site iste uzatmayin be.
Tiklamak
Abi bu laf bana çok
ters geliyo. Ne o öyle oraya tikla, buraya tikla. Ne öyle tik tik.
Bizim kankada tikla diyip duruyo. Onda da var bisi zaten. Bana da
aklinca gidip kahverengi çorap almis. Erkek adam dedigin beyazzz
çorap giyer.
Aysku
Çet'te tanistigimiz
yengelerimizle özel durumlarda konusmak için icad edilmis. Iyi alet
de, ne o öyle papatya ayagi?
Davlod (indirmek)
Bakmayin kiziyorum
ama habire "sunu indirdim, bunu indirdim" diyip duruyolar.
Henüz bi vukuatlarina sahit olmadim ama...
imeyl
Posta kutusu gibi bir
yer. Ama pek ise yaramiyo. 10 gün önce bizim memlekete bi mektup
attIm bununla hala almamislar.
Hit
Bu kesin ingilizce'dir
dedim. Açtim sözlügü baktim. Bu herifler dövüldükçe seviniyorlar
"Internet Macerasi"
Hay ben bööle ise baslarim...
TöÖbe töÖbe geldik suraya agiz tadiylan hem çay içelim bi de sööle
bi sanal alemde gezinelim chat yapalim dedik çay bardagi ööle sicak
olunca ucundan tutayim dedim hani olur ya, sonra bardak kayar klavyeye
dökülür az birazi üstünüze gelir... Allaaah klavye yapis yapis...
Aslinda burçlu kupama dökecektim esasinda içimde bi ses önce ona
dök dediydi de ben de az önce onla koka kola içtiydimdi. Batinca
tekrar dedim kim yikayacak ama aldim babayi sindi... Yok bea abijim
bi de çay iccakti yandim yawwss... Heyecanla geldim tam da o kadar
ugrastan sonra o zaaaart zoooort ziiiirt sesi var ya hani internete
baglaninca çikiveriyo. Hani bizim o çok sevdigimiz ses iste o falan
çiktiydi... Ne güsel herkes de yattiydi ohh rahat rahat... Annen
böyle dirdir etmeyecekti "telefon parasi çok geliyooor sissst
sana diyorum" demicekti. Bi gün napti inanamadim yaa... Gitti
sigortalari attirdi ben netten çikiyim diye. Alla alla bi de diyo
ki "Serpil elektrikler gitmis aaa" diyo sanki ben durumu
annamadim...Babam da sey yapiyo ben girmeyeyim diye. Nete bilgisayarli
odada yatiyo yani ses çikarmayayim diye... Bi kere deneyim belki
uyanmaz dedim... Aha bi uyandi dedi ki: "sissst bilgisayari
açan sahis çabuk kaapatiniz kapatiniz..." Alla alla ne tuhaf
yawss onu da geçelim çok güzel bi ortamdi kimse yoktu... Eee ben
simdi napcam? Oooo simdi kalk git banyoya çikar üstünü basini sonra
da git tekrar çay dök hani onu da geç bu klavyenin tuslari arasinda
ki mesafe o kadar az ki alla alla simdi oraya neyi nasil ne sekilde
sokup temizleyecem... Üffs ben simdi nerde yannis yaptim?? Acaba
diyorum ki hiç çay içmemeli miydim, çayi kupaya mi dökmeliydim,
yoksa nete hiç girmemeli miydim yaaaaaaws.....
"Gerçek Sinav
Sorulari"
Karadeniz bolgesinin
gecim kaynaklari nelerdir?
Balikcilik, hamsi yani
accik tarim, natasa encok gecim kaynagi olanlaridir........Halil/Ortaokul-2
Karadeniz bolgesindeki
tarimi anlatiniz.
Karadeniz bolgesinde
toprak cok verimlidir. Burada en cok hamsi yetistirilir. Hamsi once
ovalarda sonra yamaclarda en sonunda daglarda yetistirilmistir.
Bu bolgemizde kislar cok yagisli oldugundan hamsiler serada yetistirilir..............Hatice/Lise-2
Terliksi hayvan ne
demektir?
Terlik giymeden dolasip
duran deyisik turdekihayvanlara Terliksi hayvan denir........Sevda/Lise-1
Ovalar kaca ayrilir?
- Dorde ayrilir: Yesil
ova,kurak ova,agaclik ova ve gulluk gulustanlik ova..........Esma/Ortaokul-2
Ovalar dorde ayrilir.Dogu,bati,kuzey,
guney....................Ali/Ortaokul-2
- Cukur ova,duzluk
ova ve yamuklu ova diye uce ayrilir................Ufuk/Ortaokul-2
Hangi durumlarda ara
secime gidilir?
Meclis baskanlarinin
iflasi durumunda ara secimegidilir..............Ayse/Ortaokul-3
Meclisin gorev ve yetkileri
nelerdir?
Mahkemelerce olmesi
kesinlesenlerin olmesine izin vermek.................Orhan/Ortaokul-3
Dogu Anadolu'da sanayi
neden gelismemistir?
Dogu Anadolu cok daglik
maglik bir yerdir. Oralar daglik maglik oldugu icin ulasim oraya
gidemiyor. Ulasim gitmeyince fabrika kurulamiyor. Fabrika dagin
tepesinde olmaz. Dagi yok etmek gerekir. Bu da para ister. Ulkemiz
fukara karsilayamaz. Zaten dagi yok etmek icin dinamit konulsa teroristler
onlari calip cirpip goturur. Bu yuzden oraya endustri gitmemis........Mustafa/Ortaokul-1
Istanbul'un onemi nedir?
Istanbul onemli bir
sehirdir. Topragi altindandir. Koyden goc edenler Istanbula is,as
bulmak icin giderler. Ve zengin olup koylerine geri donerler. Bagzilari
ev parasi icin bagzilari ise baslik parasi icin...Ama bunlar hepsi
eskidendi. Simdi bir tek ev parasi ve cocuklarin okuma parasi icin
geliyorlar. Simdiki zamanda baslik parasi yoktur, kacan kacana,
seven sevene. Koyden Istanbula gelen hemseriler coktur. Ayricana
Istanbulda cok cok urun yetisir. Bunlarin bazilari domates,salatalik,lahmacun,
ve kivircik maruldur. Istanbul ayrica Asya ile Avrupa arasinda bir
yol gecen hani koprusu gibidir. Her bir kimse bu kopruden gecer.
Istanbul onemli olmasaydi nufusu onbes milyon olur muydu hic?......Derya/Ortaokul-2
GÜNES BALÇIKLA SIVANMAZ
Gunes isinlari degdigi
yeri kurutur ve col halinegetirir. Gunesi cahmurla sivarsak bu delilik
olur Gunes balcikla sivanmaz diyorum. Gunes bunca uzaktan dunyamizi
etkiliyorsa dunyadan cahmur alip sivamaya gittigimizde gunese yetismeden
cahmur kuruyp toprak olur ve bizde oluruz. Eger gunes cahmurlasivansaydi
cahmur kurur eski halini alirdi,yani kururdu diyorum...................Sinan/Lise-1
"Mahkeme Tutanaklari"
1. Soru: "Uykusunda ölen bir insan, ertesi günün sabahina
kadar bunun farkina varamaz, degil mi doktor?"
2. Soru: "En genç olan oglunuz, hani su 20 yasinda olan, kaç
yasindaydi?"
3. Soru: "Resminiz çekilirken orada miydiniz?"
4. Soru: "Yalniz miydiniz, yoksa kendi basiniza miydiniz?"
5. Soru: "Savasta öldürülen kardesiniz miydi yoksa siz miydiniz?"
6. Soru: "Sizi öldürdü mü?"
7. Soru: "Çarpisma esnasinda araçlar arasinda ne kadar mesafe
vardi?"
8. Soru: "Oradan ayrilana kadar orada mi kaldiniz?"
9. Soru: "Kaç kere intihar etmeyi basardiniz?"
10. Soru: "8 agustosta mi hamile kaldiniz?"
.......Cevap:
"Evet."
.......Soru:
"peki o anda siz ne yapiyordunuz?"
11. Soru: "Üç çocugunuz var, degil mi?"
.......Cevap:
"Evet."
.......Soru:
"Kaçi erkek?"
.......Cevap:
"Erkek yok."
.......Soru:
"Hiç kiziniz var mi?"
12. Soru: "Merdivenler alt bodruma iniyor dediniz, degil mi?"
.......Cevap:
"Evet."
.......Soru:
"Peki bu merdivenler yukari da çikiyor muydu?"
13. Soru: "Bay ___, geçen yaz kusursuz bir balayina çiktiniz,
degil mi?"
.......Cevap:
"Evet, Avrupa'ya..."
.......Soru:
"Esiniz de sizinle geldi mi?"
14. Soru: "Ilk evliliginiz niçin sona ermisti?"
.......Cevap:
"Ölüm sebebiyle."
.......Soru:
"Kim ölmüstü?"
15. Soru: "Süpheliyi tarif edebilir misiniz?"
.......Cevap:
"Orta boyluydu, sakali vardi."
.......Soru:
"Erkek miydi yoksa kadin mi?"
16. Soru: "Bugüne kadar kaç ölü üzerinde otopsi yaptiniz,
doktor?"
.......Cevap:
"Bugüne kadarki bütün otopsilerimi ölüler üzerinde yaptim."
17. Soru: "Bütün cevaplariniz sözlü olmak zorunda, anlastik
mi? Simdi, hangi okula gidiyorsunuz?"
|