ÖZDEMİR ASAF'tan SEÇMELER

Gidecektim

Söze daldım kaldım

Yarısını gitmek aldı

Yarısını kalmak aldı

Sustum durdum

Sözler havada kaldı

***

Yıkayıcı değilim ben seni yıkayamam

İşte hamam, işte kurna, işte tas

Başkası olsa bunu bile anlatmaz

İşte musluk işte su

Yıkan eşşoğlusu:))

***

Ne duruyorsun öyle Abdülhak Hamit gibi

Derdin varsa bize söyle

Biz pazarlamacıyız bir alıcı buluruz

***

Yıkıntıya önce yürek sonra kürek

Akıntıya önce kürek sonra yürek gerek

Ama iki yürek burda bir

Kaç türlü kürek varsa var

Ama ya var ya da yok yürek

***

Yetersiz iyi niyet

Kötüsüne yol açar

***

İçini yazdım, dışını yazdım, bakınız

İkisini bir gözle görseydim olmazdı

Biriniz gibi, hepiniz gibi, ayrıyız

İki gözle bir şeyi görseydim olmazdı

Doğayı paylaşan bitkiler gibi olsaydık

Kimse kimseden bir şey öğrenemez yazmazdı

***

Bir insan olsun, olsunda burada bir insan olsun orda

Nerede olursa olsun, bir insan

Gitse olsun, kalsa olsun, giderse olan, gitsezse duran

Aranır bir insan bir insanı, arar bir insanı bir insan

Söylenemiyor çok şey, susmadan.

***

Ben uzun sözleri sevmem, bir de uzun yaşamlı bunakları

Onlar da beni sevmez, olmamıştır olacakları

Ben uzun anlamları severim, bir de uzun yaşamlı yaşayanları

Onlar da beni sever, olacaklıdır olacakları

***

Bir gün gelir, ben sizlere benzemeyi bırakırım

Bir gün gelir, ben sizlere gitmeyi gelmeyi bırakırım

Bir gün gelir ben sizlere duymayı düşünmeyi bırakırım

***

Soru bir:

Senin yüz fotografın çekilecek. Yüzünde yüz var mı?

Soru iki:

Senin yüz fotografın çekilecek. Sende çekilecek yüz var mı?

***

Düşünmüş olduğunu bir insan değiştirebilir başka bir nedenle

Yaşamış olduğunu değiştiremez başka bir nedenle

***

Bir bütün daha önce çalınır; daha önce kırılır

Daha önce, yarımlardan

Bir yarım vardır; bırakıp da bütünleri

Onlardan daha çok bir başka yarımı kıskanır

***

Akıllı derler aldır, deli derler aldırma

Derler'i öngörürsen, yok bakarlar adama

Sen derler misin ya da deyen misin, de bana

***

Gözün bir bakışa rengini çiziyordu, sesin bir söze ağırlığını

Ellerin bir ele adını çiziyordu, üşüyen sıcaklığını

Bir renk karanlığa adını çiziyordu, karanlık yuvarlaklığını

Bir gecenin gizine çiziyordu yuvarlak parlaklığını

***

Amma da kavgalar ederdik, ne güzeldi

Barışık dargınlıklarımız

Bambaşka bir tadı vardı

***

Ben herşeyi bildiğimi bilirdim de

Seni unutmasını bileceğimi bilmezdim

Söyledim de iyi mi oldu

***

Ben de gittim düşünmeden, senin susmaların gibi

Sonunda saksılardaki çiçeklerin tümü soldu

 

 

 

 

Önceki Sayfa